Gerçek olmasını istemediğim bir durum var ortada. Bir salgın var, adı corona; yok eden, hapseden en önemlisi de öldüren. Bugün evde oluşumun beşinci günü, bugüne kadar hiç korkmamıştım birinin ölümüne sebep olmaktan. Çünkü böyle bir durumda vicdan azabıyla nasıl yaşarım bilemem. Bu virüsün tam olarak ne olduğunun bilinmemesi de beni korkutuyor. İnsanlara zarar gelecek düşüncesi olmasa aklımda, pek de bir korkum olmayacak aslında. Zaten evde kalmanın bana pek bir zorluğu yok. Alıştım ben odamda kitaplarımla birlikte olmaya, okumaya, yazmaya, araştırmaya… Ama deniz kokusunu içime çekememek var ya işte en çok o zor geliyor bana. Ben gencim bana bir şey olmaz deyip çıkmıyorum dışarıya ama yaşına başına, sağlığına bakmadan dışarıda dolaşanlar var hala çok da sinir oluyorum onlara. Bu kadar ciddiyetsizlik olmaz. Umarım herkes tehlikenin farkına varır en kısa zamanda ve umarım çok az kayıpla atlatırız bu günleri.
Sabredin, kurtulacağız elbet
Bu salgın illetinden
Bunun da üstesinden geleceğiz
Eskisi gibi sokaklara çıkıp
Bağıra çağıra koşacağız sevinçten
Tutacağız çocuklarımızın ellerinden
Parklara, bahçelere oynamaya gideceğiz
Yine seveceğiz kedileri
Köpekler atlayacak üzerimize
Kuşlar etrafımızda ötüşecek
Sevdiklerimize kavuşup,
Hasret gidereceğiz yine
Bir sabah uyanıp erkenden
İneceğiz sahile,
Güneşin doğuşunu seyredeceğiz.
